Kapadokya Yeşil Tur, Kapadokya’nın tarih kokan yerleri, mükemmel peri bacaları, tarifi olmayan yeraltı mağaraları ve sayısız vadisi ile sizi eşsiz bir yolculuğa çıkaran bir turdur. Eğer Kapadokya’yı tarihi güzellikleriyle tanıyalım diyorsanız hiç düşünmeden bu tura katılmanızı tavsiye ederiz. Yeşil Tur içinde sizi Kapadokya’nın bilinmeyen tarihi yerlerini gezdirmekteyiz. Kapadokya’nın o benzersiz güzelliklerini gördükten sonra gitmek istemeyeceksiniz. Bu tarih kokan tura katılmanız için bilmeniz gereken ve tur hakkında merak ettiklerinizi bu yazıda sizler için derledik. Hadi gelin hep birlikte turu inceleyip bilgi sahibi olalım.
Kapadokya Yeşil Tur Ulaşım Ve İşleyiş Süreci
Öncelikle Kapadokya yeşil tur, Kapadokya’yı merak eden eşsiz havasını bir de ben alayım diyenlerin tercih ettiği turdur. Güzel Atlar Diyarı Kapadokya bölgesine yolculuk yapmak isteyenler için mükemmel bir tercih olarak önümüze çıkar. Yeşil Tur’a katılan yerli ve yabancı müşterilerimiz ilk adımda bulunduğunuz otelden tura katılacağımız özel araçlarla alınıyoruz. Ve daha sonra tur başlama rotasına doğru yola çıkıyoruz. Bundan sonrası Kapadokya’nın büyüleyici ve etkileyici ambiyansına kalır. Bu turun sizlere keşke daha önce Kapadokya’ya gelseydim de bu güzelliklerden mahrum kalmayıp, görseydim dedirteceğinden eminiz.
Tur ile birlikte ilk etapta gezilecek yerler; her mevsim ayrı bir renk cümbüşüne şahitlik edeceğiniz aynı zamanda da akan çayın sesiyle huzur bulacağınız Ihlara Vadisi, Kapadokya’nın en eski yerleşim yerlerinden olan ve geçmişe tanıklık etmiş Belisırma Köyü olacaktır. Daha sonra Selime Sultan Türbesi’nin olduğu bir başka tarih kokan durağımız ise Selime Manastırı’dır. Ve son durağımız Kapadokya’nın gizemli dünyasına ışık tutan sır perdesini aralayan Derinkuyu Yeraltı Şehri’dir. Yeraltı şehri ile birlikte turun sonuna geliyoruz. Ayrıca gezi sırasında öğlen arası öğlen yemeği ikramımız rehberlerimizle birlikte sizi eğlenceye ve tarihe doymuş bir şekilde otellerinize güvenli geri bırakırız.
Kapadokya Yeşil Tur Dahil Olan Hizmetler
Öncelikle tura dahil olan hizmetler bizlerin aklına gelen ilk sorudur. Kapadokya’nın tarihi güzelliklerine yapılacak bu tur da fiyata dahil olan hizmetler ulaşım, Profesyonel Rehberlik Hizmeti, Müze Girişleri ve Transfer işlemleridir. Kendi kişisel harcamalarınız (Hediyeler vs.) içecekler gibi şeyler tur fiyatına dahil değildir.
Kapadokya Yeşil Tur Fiyatı?
Kapadokya Yeşil Tur hakkında merak edilen şeylerin başında bu mis gibi tarih kokan yeşil turun ücretidir. Yeşil turun ücreti kişi başı 550 TL’dir. Yeşil turun ücreti mevsim mevsim ya da sezonluk değişmez her zaman sabit bir ücreti vardır. Toplu grup ile katılımlar da ve nakit ödeme yapanlar için cüzi bir miktarda indirim de olacaktır.
Hangi Mevsimlerde Yeşil Tur Yapılır?
Kapadokya Yeşil Turun belirli bir mevsimi yoktur. 4 mevsim 365 gün tur yapılmaktadır. Kapadokya yazında kışında ayrı bir güzelliğe sahip olduğu için iki dönemde de turist sayısı hayli fazladır. Mevsimsel şartlar değişiklik gösterse de tur her zaman yapılmaktadır. Ama gelen turistler yeşilin baş gösterdiği kuş seslerinin olduğu bahar mevsimini tercih etmektedir. Her mevsim ayrı bir enerjisi olan tur kış aylarında da gelen turistlerin bir hayli ilgisini çekmektedir.
Kapadokya Yeşil Tur’da Ne Giyilmelidir?
Kapadokya Yeşil Tur’da giymeniz gereken şeyler geldiğiniz mevsim ve aya göre değişmektedir. Eğer Kapadokya’da kış havası almak isterseniz mont ve botunuzu da valizinize eklemeyi sakın unutmayın. Fakat gezinin tadı yazın çıkar diyorsanız da rahat ve uçuş uçuş şeyler giymenizi öneririz. Son bir öneri olarak da şık olayım fotoğraf da çekinirim diyorsanız kesinlikle yanınıza bir adet spor ayakkabı alın çünkü tur boyu kısa kısa da olsa yürüyüşlerimiz olacaktır. Kısaca spor ve rahat edebileceğiniz kıyafetler giymeniz size tur boyunca avantaj sağlayacaktır.
Kapadokya Yeşil Tur Gezilecek Yerler ?
Kapadokya Yeşil Tur’da gezilecek yerler Aksaray Nevşehir arasındadır. Burada ilk olarak sizi tarihe, temiz havaya doyuracak ve yeşilin bin bir tonunun sizi karşılayacağı Ihlara Vadisi’ne gideceğiz. Daha sonra dinlenmek ve kuş cıvıltıları, akan çayın sesi eşliğinde kendinizi dinlemeniz ve Kapadokya’nın geçmişine ışık tutmak için Belisırma Köyü’ne uğrayacağız. Bir sonraki durağımız ise dünyanın en büyük manastırlarından biri olan Selime Manastırı olacaktır. En son olarak da geçmişten günümüze kadar gizemini koruyan ve gelen turistlerin en çok görmek istediği dünya da eşi benzeri olamayan mucizevi bir yer olan Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni gezeceğiz. Hadi hep birlikte Kapadokya’nın ender güzellikleri arasında kısa bir yolculuğa çıkalım.
Ihlara Vadisi
Turumuzun ilk durağı yeşilin hakim olduğu Ihlara Vadisi’dir. Ihlara Vadisi’ni çoğu kişi Nevşehir sınırları içerisinde olarak bilse de Ihlara Vadisi’nin belirli bir sınırı ülkemizin önemli şehirlerinden olan Aksaray ilçesi sınırları içerisindedir. Yani bu turumuz bir nevi Aksaray Kapadokya arasında geçecektir.
Ihlara Vadisi fazlasıyla büyük ve çok geniş bir vadidir. Turumuzun Ihlara Vadisi kısmındaki bölümü yaklaşık 4-6 km arasında bir yürüyüşü kapsar. Ihlara Vadisi’nin bir diğer önemli ve atlanmaması gereken özelliği ise dünyanın en büyük kanyonları arasında yer alıyor olmasıdır. Ihlara Vadisi’ne gittiğinizde ilk hissedeceğiniz şey cennetten bir parçaymış hissi vermesidir. Akan çayın sesi, kuş cıvıltıları ile huzurun doruğuna ulaşacaksınız. Ihlara Vadisi’ne girer girmez içinize dolan huzur size mutluluk verecek kuşların cıvıltısı, böceklerin muhteşem sesleri, insanların o hoş sesi sizi Kapadokyaya bağlayacak.
Ihlara Vadisi, asırlar önce Hasan Dağı’nın püskürmesi sonucu volkanik tabakanın değişmesi daha sonrasında ise birçok doğa olayının etkisi ve Melez Çayı’nın aşındırması sonucu oluşmuş bir yapıdır. Vadinin uzunluğu yaklaşık 14 kilometredir. Bu 14 kilometrenin içerisinde sayısız tarihi kilise ve birçok tarihi mekan vardır. Vadi de peri bacalarını daha yakından tanıyacaksınız, asırlar önce vadide yaşayan insanlardan izler göreceksiniz
Ihlara Vadisi gerek bitki örtüsü gerek renklerin cümbüşü, cıvıltısı ve doğal görünümü ile turistlerin ilgi odağı olmayı başarmıştır.
Vadi içerisindeki kiliselerin hepsi kayalara oyulmuştur. Vadi içerisinde 105 adet kilise bulunmaktadır. Ama bunlardan sadece 14 tanesi ziyarete açıktır. Bu ziyarete açık olan kiliselere bir bakalım;
- Ağaçaltı Kilisesi
- Sümbüllü Kilisesi
- Yılanlı Kilisesi
- Kokar Kilisesi
- Prenliseki Kilisesi
- Eğritaş Kilisesi
- Direkli Kilisesi
- Saint Gergeous Kilisesi
- Karagedik Kilisesi
- Ala Kilisesi
- Bezirhane Kilisesi
- Bahattin samanlığı Kilisesi
- Batkın Kilisesi
- Aziz Georgios Kilisesi
Belisırma Köyü
Turumuzun ikinci durağı Belisırma Köyü’dür. Belisırma Köyü Ihlara Vadisi’nin ortasında Melendiz Çayı’nın kenarında küçük ve eski bir köydür. Köyün eski sahipleri Rum kökenli olduğu için Köyün adını ilk baş hoş manzara anlamına gelen ‘Peristirema’ koymuşlardır. Fakat daha sonra Türkçeye geçerken söylene söylene adı Belisırma olmuştur. Bir diğer söylentiye göre ise köye gelen belinde sırma olan birinden almış olmasıdır. İkisi de birer söylenti olsa da merak edenler için cevaplamış olalım. Ihlara Vadisi’ndeki yürüyüşümüzden sonra yorulanlar için ender bulunan manzarası ve mükemmel doğası olan bu küçük köy yorgunluğunuzu atmak ve size sakinlik, dinlenme imkanı verecek.
Köyün etrafında restoran olarak kullanılan evler vardır. Burada tadı damağınızda kalacak çok güzel Anadolu mutfağındaki yemekler yapılmaktadır. Ihlara Vadisi’nin devamı olan köy sadece dinlenmek ve yemek yemek için gelinen bir yer değildir. Aynı zamanda sizi kendine çeken büyüleyici bir ambiyansı ve tarihi de vardır. Ihlara Vadisi’nin içerisinde yaklaşık 14 tane ziyarete açık kilise vardır. Bunun 7 tanesi de Belisırma Köyü’nde bulunuyor. Kiliseler birbirine yakın olduğu için yorulmadan bir diğer kiliseye ulaşıyorsunuz. Bu kiliseleri şöyle sıralayabiliriz.;
- Direkli Kilisesi
- Bahattin Samanlığı Kilisesi
- Kırıkdamaltı Kilisesi (Aziz Georgios Kilisesi)
- Batkın Kilisesi (Açıkel Ağa Kilisesi)
- Ala Kilisesi
- Bezirhane Kilisesi
- Karagedik Kilisesi (Saint Ermolaos Kilisesi)
Selime Manastırı
Turumuzun sondan bir önceki yani üçüncü durağı Selime Manastırı’dır. Ihlara Vadisi’nin hemen bitiminde olan manastır Kapadokya’nın en büyük manastırı unvanına da sahiptir. Her yıl binlerce turist ağırlayan bu manastır sizi kendine aşık edecek derecede güzelliklere sahiptir. Kapadokya’nın eşsiz tarihini bir yerle anlat deseler orası kesinlikle Selime Manastırı olurdu. Selime Manastırı’nın inşa sebebi Selime’de kurulan pazar sebebiyle, kervanlar Selime’ye gelmekte ve kervanların güvenliği için develer katedralin orta kesimine kadar çıkartılırdı. Bu kısmın üstüne de dinlenmek ve ibadet etmek için Selime Manastırı ve Katedrali inşa edilmiştir. Manastır iki katlı ve avlulu bir biçimde inşa edilmiştir.
Sizi manastıra girer girmez ilk etapta Kapadokya’nın temsili ve incisi olan peri bacaları karşılıyor. Daha sonra siz ambiyansın güzelliği ve etkisi ile hiçbir şeyi düşünmeden dünyanın ve ülkemizin sayılı güzelliklerinden olan manastırda gezmeye başlıyorsunuz. Selime Manastırı’nın bir diğer özelliği ise bir çok topluma ve dine ev sahipliği yapmış olmasıdır. Manastırın bir diğer önemli özelliklerinden birisi de bu manastırda bir sürü din adamlarının yetiştirilmiş olmasıdır. Hristiyanlar için ayrı bir öneme sahiptir. Hristiyanlar için ayrı bir öneme sahip olmasının sebebi, ilk yüksek sesli ayinin Selime Katedrali’nde gerçekleşmiş olmasıdır. Katedrale dışardan bakıldığında üst kısmının kale şeklinde yapılmış olması dikkatinizi çekecektir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Derinkuyu Yeraltı Şehri çevresindeki en büyük yeraltı şehridir. Buraya ilk olarak Roma zulmünden kaçan Hristiyanların geldiği ve orada kendilerine yaşam alanı yapıp yaşadığı biliniyor. Burası gizli bir sığınak gibi yerin altındadır. Girişleri gizli kapılardan yapılmaktadır. Zaten tüm yeraltı şehirlerinin inşaa sebebi, olabilecek saldırılara karşı savunma ve bunun sonucunda oluşan saklanma ihtiyacıdır. Yeraltı şehrine girdiğinizde zaten ambiyansı, üzerinizde bıraktığı etkiden dolayı ve rehberimizden aldığınız bilgiler doğrultusunda ortamın da enerjisiyle az çok o dönem de neler yaşandığını anlayabiliriz.
İnsanlar yeraltı şehirleriyle ilk karşılaştıklarında ilk başlarda böyle bir şeyin olamayacağı bu yeraltı şehrini uzaylıların yaptığını düşünmüştür. Çünkü yapıldığı dönemin koşulları göz önünde bulundurulursa imkansız ötesi gibi bir yapılardır. Derinkuyu Yeraltı Şehri tesadüfen keşfedilmiştir. Bu şehir 4 kilometrekareden oluşmaktadır. Fakat 4 kilometrekarenin hepsi ziyarete açılmamıştır. Sadece 2,5 kilometrekarelik alan 8 kattan oluşur ve 7 katı temizlenerek ziyarete açılmıştır. Geri kalan alanlar ziyarete kapalıdır.
Derinkuyu Yeraltı Şehri Kaç Katlı?
Derinkuyu Yeraltı Şehrini gezmeniz için öncelikle zaman zaman daralan merdivenlerden 50m. aşağı inmelisiniz. Aşağı indikten sonra 1. kata ulaşmanız gerekiyor. Burada sizi mutfak, şarap yapılan alan ve yaşam alanları karşılıyor. Daha sonra 2. kata geçtiğinizde ise tıpkı ilk kattaki olan odalara ek olarak kiler, derslikler ve ahır ile karşılaşıyorsunuz. 3. katta ise Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni diğer yeraltı şehirlerinden ayıran Misyoner Okul, Kilise, günah çıkarma yerleri ve mezar odaları bulunmaktadır. 4. katta ise şehrin adını aldığı o eşsiz su kuyuları, sarnıçlar ve yine bir önceki katta olduğu gibi mezar odaları ile karşılaşıyorsunuz. 5. kat havalandırma alanlarının olduğu bir bölüm olarak karşınıza çıkıyor. 6. kat sadece bir tüneldir. Ve son olarak 7. kat burada toplanma alanı kilise ve su kuyusu bulunuyor. Ayrıca bu kat yeraltı şehrinin en büyük alanıdır. Baktığınız da 9 km. bu tünelin ucunun nereye gittiğini merak edebilirsiniz. Bunun cevabı yolun sonunun diğer yeraltı şehirlerine çıktığının söylenmesidir.
Derinkuyu Yeraltı Şehri’nde turumuzu noktalıyoruz. Sizleri tur başında aldığımız gibi özel araçlarımızla aynı şekilde otellerinize kadar bırakıyoruz. Başka bir turda görüşmek üzere sizlerle vedalaşıyoruz.
